HUKUK NEDİR?
Hukuk nedir? Belki de adalet sistemimizin her geçen gün daha da çok benzemeye başladığı, bir içtihatlar ve mahkeme kararları girdabı olan ortak hukukun/common law ufkumuzu puslandıran rutinleri arasında sormamız gereken soru budur kendimize. Bir avukat, hakim, savcı veyahut adalet personeli olarak değil sadece ama demokratik anlamda özgür bir vatandaş olarak da sormamız gerek bu soruyu.
Sahiden hukuk nedir? Bir kanunlar ve düzenlemeler topluluğu mudur? Kelime ve gerçek anlamı dışında kullanılan bir kavramlar yığını mıdır, hukuk olarak adlandırdığımız şey sadece? Yoksa günlük hayatımızın sıradan ve düzenli akışı içinde günlük ihtiyaçlarımızın aksamadan devam etmesi için yaşamakta olduğumuz yönetim bölgesindeki idari kararlar silsilesi midir hukuk, tam da Max Weber’ in olgusal tanımlama çabası olarak devleti kavrarken hukukun da muhtevasına ulaşmaya çalışırken?
W. Hegel, hukuk varlığın özü olan ki onu ide olarak adlandırmıştır, gerçeğin kendini kendi olarak gerçekleştirme sürecindeki en temel görünümü olarak tanımlar W (bunun varoluşsal yansımasını geç 19.yy Orta Avrupa tarihi okumaları ile Prusya Krallığı üzerinde görmek mümkündür.) Aynı okula ait olduğu ve hocası olarak kabul edilen Platon da benzer bir nitelendirme kullanmıştır en büyük eseri olan Devlet adlı eserinde. Aristo ise daha farklı bir yolla günümüz demokrasilerine benzerliği kuşkusuz daha fazla olan bir tanımlama ile demokratik düzenin mihenk taşı kurallar bütünü ve buna temel oluşturan eşitlik ve adalet duygusu olduğunu ifade eder. K. Marx ve ardılları ile Poperist ve arz yanlı ekonomi politik öğretilerin ise bakış açıları her birinin klasik ve neo liberal anti kısıtlamacı temelleri üzerinde şekillenmiştir.
Birer avukat olarak, birer hakim ve savcı olarak veya birer herhangi bir mesleki ünvanı olmayan sıradan vatandaşlar olarak hepimiz karşılaşmışızdır bu tablo ile; elinde bir dosya, bizim için ( bir avukat veya adalet çalışanı olarak) uzun ve kalın olarak nitelendirilemeyecek ama hayatında önemli bir etmen olacak o kağıt tutamı sahibinin gözünde kocaman olan ( sıradan) bir vatandaş. ( onu bu sıfat ile adlandırmak en uygunu olacağı Ocak-Şubat-Mart 2023 I I 57 MAKALE için ve hepimizin de ait olduğu o tanımı seçtim.) Korku duyuyor. Heyecanlı. Telaşlı. Kararsız ve buğulu gözleri hissiz koridorlarda birer gölge gibi gelip geçen kimselere bakıyor. Bilememekte ne yapacağını, ne yapması gerektiğini. Hakkında geri dönüşü olmayan mutlak kararın hükmü titreyen ellerinde tutan bir idam mahkumunun titreyişleri ile parmakları arasında güçlükle tutmakta o kağıtları. Her nasıl tanımlarsak tanımlayalım kendimizi ve yaptığımız iş ne olursa olsun hayatımızın bir parçasında deneyelimlemişizdir bu kimsenin duygularını, gözlemlemişizdir. Peki sizce hukuk nedir o kimse için? Ne anlam ifade etmektedir bu beş harften oluşan kelime onun için?
Hukuk hepimizin gerek iradesi gerekse de iradesi dışında (düşünleri ve eylemleri bir bütün olarak gerçekleştiren tarihteki ender isimlerden biri belki de ikincisi olan J.J.Rousseau’ a göre ise hukuk tam da bu ortak karara dayalı iradenin hayat verdiği yegane şey olduğundan irade dışı ait olduğumuz kurallar bütünü de hukuk olarak tanımlamak güçtür.) ait olduğu ve uymak zorunda oluğu kurallar bütünüdür. Onu hangi kelime kalıplarına sokarsak sokalım günlük hayatımızın akışı içinde tanımlanmış bir form olarak onun varlığı kendini bizlere göstermektedir.
Belki de en başından beri hatalı bir soru sorarak tam da karşısında olduğumuz ve bizi sığlaştıran o pusa hizmet etmişizdir. Belki de yanlış soruyoruzdur en başından beri duygusal bir heyecan ile kendi kendimizi kemirerek.
Sahi adalet nedir?
Av. Atahan ÇAKMAKKAYA
Yukarıdaki yazı ilk olarak https://www.bursabarosu.org.tr/Home/KbDownload/bursa-barosu-dergisi-sayi-123 adresinde yayınlanmıştır.
(Bursa Barosu Dergisi, Cilt: 48, Sayı: 123, Mart 2023, Sayfa: 56-57)